Sapanca Gölü Sessizce Çekiliyor: Suya Dair Bir Vicdan Çağrısı

Bir göl düşünün…
Yıllarca bölgesine can vermiş, kuşlara yuva olmuş, insanlara su taşımış.
Şimdi ise sessizce çekiliyor.

Sapanca Gölü, Sakarya’nın içme suyu kalbinde atmaya çalışan bir yaşam damarıydı. Ancak bugün o damar giderek zayıflıyor. Su seviyesi 29 metreye kadar düştü — yani neredeyse üç metreden fazla bir “yaşam eksikliği” var.

Bir gölün seviyesi sadece rakam değildir.
29.00 metre, kuruyan sazlıkların, kaybolan balık türlerinin, susuz kalan toprağın hikâyesidir.
Bu düşüş, sadece bir doğa olayı değil; aynı zamanda insanın doğayla kurduğu hoyrat ilişkinin sessiz bir itirafıdır.

Biz, musluklardan akan suyun bir kaynağı olduğunu unuttuk.
O musluğun arkasında Sapanca Gölü var, Sakarya Nehri var, yağmurun sabrı var.
Ama biz su tüketimini bilinçsizce harcarken, ne bir damlasını ne de ardında yatan emeği hatırlıyoruz.

Bugün Sapanca Gölü alarm veriyor. Yarın belki de geri dönüşsüz bir noktaya gelecek.
Bunun sorumlusu sadece kuraklık değil, bilinçsiz su kullanımıdır. Bahçesini yıkarken suyu sonuna kadar açan biziz. Damlayan musluğa haftalarca aldırmayan biziz.
Ve belki de, “nasıl olsa yağmur yağar” diye düşünen biziz.

Ama doğa artık uyarıyor:
Yaşamak istiyorsan, önce koru.
Gölü, nehri, yağmuru… ve en önemlisi, suya olan saygını.

Sapanca Gölü çekiliyor, ama hâlâ umut var.
Her bilinçli su kullanımı, her musluğu kapatma, her damla tasarrufugöle yeniden hayat demek.
Su, sadece bir kaynak değil; yaşamın vicdanıdır.

Yorum gönder