Altın, Fed’in Fısıltısıyla Parladı: Küresel Denge Arayışı
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim kararı, küresel piyasaların nabzını yeniden altın üzerine çevirdi. Faizler düştü, dolar hafif geri çekildi, yatırımcılar yeniden güvenli limana yöneldi. Ancak bu kez tablo biraz daha karmaşık. Çünkü yükselişin ardında salt ekonomik göstergeler değil, siyasi sinyallerin ve psikolojik eşiklerin etkisi var.
Fed’in bu yıl ikinci kez faiz oranını 0,25 puan düşürerek yüzde 3,75–4,00 aralığına çekmesi, piyasalara “daha yumuşak” bir para politikası mesajı verdi. Ancak Jerome Powell’ın açıklamaları, bu rahatlamanın kalıcı olmayabileceğini de fısıldıyor: “Yıl sonuna kadar yeni bir faiz indirimi garanti değil.” Bu ifade, piyasalar açısından küçük ama kritik bir şerh.
Faiz indirimiyle birlikte altının yeniden tırmanışa geçmesi kaçınılmazdı. Ons altın 3.965 doları test ederken, gram altın 5.350 liraya ulaştı. Dolar endeksinin iki haftanın zirvesinden geri çekilmesi, bu yükselişi hızlandırdı. Faiz getirisi olmayan altın, düşük faiz ortamında yatırımcıların yeniden gözdesi haline geldi. Fakat bu sefer yükselişin ardında “panik” değil, “beklenti yönetimi” var.
Piyasalar sadece Fed’i değil, bir başka kritik cepheyi de izliyor: Trump–Şi zirvesi. Küresel ticaretin kalbinde uzun süredir devam eden ABD–Çin ticaret gerilimi, yeniden masada. Güney Kore’de yapılacak görüşmeden çıkacak mesajlar, yalnızca ticaretin değil, altın fiyatları gibi güvenli limanların da geleceğini belirleyecek. Trump’ın “iyimser” tonu, kısa vadeli volatiliteyi sınırlasa da, kimse uzun vadede tam bir barış havası beklemiyor.
Altın, tarih boyunca yalnızca ekonomik bir araç olmadı; insan psikolojisinin, korkularının ve beklentilerinin de aynası oldu. Bugün yaşanan yükseliş de bunun bir yansıması. Fed faiz indirimiyle başlayan teknik hareket, aslında daha derin bir belirsizlik hissinin dışavurumu. Çünkü yatırımcılar biliyor ki: Faizler düşse bile, küresel ekonomi hâlâ denge arayışında.
Uzmanların dediği gibi bu yükseliş “teknik bir tepki” olabilir. Ancak teknik tepkiler bile bazen yeni trendlerin habercisidir. Özellikle jeopolitik risklerin yeniden arttığı, ticaret savaşlarının kırılganlaştığı bir dünyada, altın her zaman bir adım önde olur.
Belki de Powell’ın asıl söylemek istediği şuydu: “Ekonomi yavaşlamıyor, sadece temkinli ilerliyor.” Ama yatırımcı bunu şöyle okuyor: “Belirsizlik sürüyor, altına sığınmakta fayda var.”
Küresel ekonominin bu hassas döneminde altın, yalnızca bir metal değil; güvenin yeniden tanımlandığı bir sembol.



Yorum gönder