Babacan ve Davutoğlu AKP’ye mi Dönüyor? Siyasetin Merkezinde Yeni Denge Arayışı

Siyasetin Dönüş Kapısı: Babacan ve Davutoğlu İddiası Ne Anlatıyor?

Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda objektiflere yansıyan bir kare, siyasetin yeni tartışma başlığını yarattı:
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu yeniden AKP’ye mi dönüyor?

Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre, kulislerde bu iddialar son günlerde sıkça konuşuluyor. Ancak iktidara yakın gazeteci Sinan Burhan, “Ne teklif var ne ilgi” diyerek söylentilere net bir yanıt verdi.
Yine de bu iddialar, siyasetin nabzını yoklamak açısından önemli bir sinyal niteliği taşıyor.

Görüntülerin Ardındaki Siyaset

Türkiye’de fotoğraflar bazen kelimelerden daha fazla anlam taşır.
Erdoğan, Davutoğlu ve Babacan’ın aynı karede görülmesi, “sıcak temas” ya da “yakınlaşma” olarak yorumlandı. Ancak siyaset sahnesinde her temas, doğrudan bir dönüş anlamına gelmez.
Bu kare, belki de sadece bir diplomatik nezaket göstergesiydi; fakat kulislerin hızla hareketlenmesine yetti.

Gerçekçi Bir Değerlendirme

Babacan ve Davutoğlu, AKP’den ayrıldıktan sonra kendi partilerini “ilke siyaseti” üzerine inşa etti.
Bir geri dönüş, sadece siyasi değil, psikolojik ve ideolojik bir kırılma anlamına gelir.
Bu nedenle şu an itibarıyla “geri dönüş” olasılığı düşük görünüyor.
Ancak siyasetin dinamik yapısı, “diyalog” ve “yakınlaşma” ihtimallerini tamamen dışlamayı da zorlaştırıyor.

Muhalefet Üzerindeki Etkiler

Bu söylentiler, özellikle muhalefet cephesinde moral ve strateji tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
DEVA ve Gelecek Partileri, Millet İttifakı’ndan kopan “demokratik merkez” olarak konumlanmıştı.
Olası bir dönüş, bu vizyonun inandırıcılığını zayıflatabilir ve seçmende “ilke mi, çıkar mı?” sorusunu gündeme getirebilir.
CHP açısından da tablo önemli. Zira Özgür Özel liderliğindeki yeni yönetim, merkez ittifakı arayışında.
Eğer Babacan ve Davutoğlu hattı iktidara yaklaşırsa, CHP’nin stratejisi de yeniden şekillenmek zorunda kalır.

Erdoğan Cephesinde Hesap

Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından böyle bir yakınlaşma, “birlikte güçlüydük” mesajı anlamına gelir.
Bu, hem partinin tabanına moral verebilir hem de muhalefet bloğunu zayıflatabilir.
Fakat Erdoğan’ın böyle bir açılımı kontrollü yapacağı açık. Çünkü geçmişte ayrılan liderleri yeniden içeri almak, parti içi dengeleri de etkileyebilir.
Dolayısıyla, bir “dönüş” değil ama “diyalog kapısının açık tutulduğu” bir dönem yaşanıyor olabilir.

Türkiye Siyasetinde Merkez Arayışı

Tüm bu tartışmalar, aslında Türk siyasetinin yeniden merkez arayışına girdiğini gösteriyor.
Kutuplaşmanın yorduğu seçmen, artık “ortada duran akılcı bir denge” arıyor.
Babacan ve Davutoğlu gibi isimlerin yeniden gündeme gelmesi, bu arayışın işareti olabilir.
Belki dönüş yok; ama siyasetin merkezine doğru sessiz bir kayış var.

Özetle:

Bugün konuşulan “dönüş” söylentileri, bir fotoğrafın ötesinde Türkiye’nin siyasal yeniden yapılanma sürecinin erken sinyallerini veriyor.
Babacan ve Davutoğlu döner mi, yoksa sadece diyalog kanallarını mı açık tutar bilinmez.
Ancak kesin olan şu: Türkiye siyaseti, yeni döneme girerken merkezde yer almak isteyen aktörleri yeniden tanımlıyor.

Günün Sözü

“Siyaset bazen dönmek değil, durduğun yeri yeniden anlamlandırmaktır.” — Hüseyin Güner