Cihan Amasyalı: Oyunculuktan Yöneticiliğe, Şehrin Basketboluna Adanmış Bir Hayat

Belki çoğu kişi bilmez…
Cihan Amasyalı’nın basketbol hikâyesi, bir çocuğun 8 yaşında adım attığı o salonda başladı. Henüz parkeye alışamadan potanın altına sığınan bir çocuk, birkaç yıl içinde Türkiye’nin en güçlü altyapılarından biri olan Ülker Spor’un dikkatini çekti. 11 yaşında İstanbul’a gittiğinde, elinde bavulu değil, büyük bir hayali vardı.

Ülker altyapısında geçen yıllar; iki Türkiye şampiyonluğu, iki gümüş madalya ve büyük bir profesyonel adımla taçlandı. O dönem, Türk basketbolunun marka kulüpleriyle iç içe geçmiş bir yapıda, Fenerbahçe Ülker, Beşiktaş Kola Turka ve Galatasaray Cafe Crown gibi devlerin sponsor dönemi yaşanıyordu. Ancak zamanla o sistem dağıldı; kulüpler değişti, markalar çekildi, yeni sayfalar açıldı.

Cihan Amasyalı ise parkeleri terk etmedi. 7 sezon Süper Lig, 13 sezon 1. Lig… Her formanın bir hikâyesi, her maçın bir iz bıraktığı uzun bir kariyer. Ama onun asıl hikâyesi, basketbolu bırakınca başladı.

Yeniden Aynı Salonda, Farklı Bir Rolde

Tam 40 yaşında, iki sezon önce…
Yıllar önce adım attığı o salonda, bu kez Sakarya Büyükşehir Basketbol formasıyla parkelere veda etti. Şimdi, aynı takımın menajeri olarak görev yapıyor. Artık ter döken değil, ter akıtanların geleceğini planlayan biri.

Kendisi bunu şöyle özetliyor:

“Kendi şehrime faydalı olmak için buradayım. Kalıcı bir yapı kurmak istiyorum. Bu şehir bir üst ligi hak ediyor.”

Bu sözler, sadece bir yöneticinin hedefi değil; bir sporcunun memleketine vefası, bir liderin vizyonu. Sakarya’da yıllardır biriken basketbol enerjisini kalıcı bir sisteme dönüştürme çabası, belki de Türk basketbolunun geleceğine ilham verecek bir model olabilir.

Şehir, Ruh ve Sorumluluk

Sakarya, uzun süredir sporun farklı branşlarında adından söz ettiren bir şehir. Ancak basketbol, bu şehirde her zaman farklı bir yere sahip oldu. Çünkü burada pota sadece bir oyun alanı değil, bir aidiyet mekânı.

Amasyalı’nın vizyonu, bu aidiyeti sistemleştirmek üzerine kurulu. Yani “bir sezonluk başarı” değil, kalıcı bir basketbol kültürü yaratmak.
Bu yaklaşım, sadece kadro planlamasıyla değil, altyapıdan salona, şehirden taraftara kadar uzanan bir bütüncül anlayış gerektiriyor.

Tecrübenin Dönüşen Gücü

Spor yöneticiliği, sadece transfer yapmak ya da maç sonrası demeç vermek değildir.
Bir sporcunun geçmişinde yaşadığı her zafer, her mağlubiyet, yöneticilikteki kararlarını şekillendirir.
Cihan Amasyalı’nın kariyeri de tam olarak bu noktada fark yaratıyor:
O, parkede ter dökmüş biri olarak yönetim masasında duyguyu, emeği ve hedefi dengede tutmayı biliyor.

Bu nedenle bugün Sakarya Büyükşehir Basketbol’un attığı her adımda, hem profesyonel bir akıl hem de saha kokusunu bilen bir yürek var.

Geleceğe Dair

Sakarya basketbolu bugün yeniden bir eşiğin kenarında. Şehrin gençleri için bir hayal, tribünler için bir heyecan, şehir için bir umut.
Cihan Amasyalı gibi isimlerin vizyonu, sadece bugünü değil, gelecek on yılı da şekillendirecek potansiyele sahip.

Basketbol, sadece topun potaya girdiği an değildir.
Bazen bir çocuk 8 yaşında bir salona girer ve 30 yıl sonra o salonun geleceğini planlayan kişi olur.
İşte bu yüzden, basketbol bir oyundan fazlasıdır.

Günün Sözü

“Bir sporcunun en büyük zaferi, bıraktığı mirasla ölçülür.” — Mustafa Kemal Atatürk’ten ilhamla

Yorum gönder