Karadeniz’i İstila Eden Kaçak Yolcu: Kahverengi Kokarca Böceği

Karadeniz’de fındık zamanı artık heyecan değil, endişe dönemi.
Her yıl bereketle beklenen hasat, son yıllarda Kahverengi Kokarca Böceği yüzünden tedirginlikle karşılanıyor.
Ne yazık ki bu zararlı tür, toprağımızın değil, uzak diyarların misafiri.

Uzakdoğudan Karadeniz’e Uzanan Yolculuk

Kahverengi kokarca böceğinin anavatanı Doğu Asya — özellikle Çin, Japonya, Kore ve Tayvan.
Bu ülkelerde doğal düşmanlarıyla dengede yaşarken, dünya ticareti sayesinde sınırları aştı.

1990’ların sonunda ABD’ye, büyük olasılıkla tahta paletler ve ambalaj kasalarıyla taşındı.
Oradan Avrupa’ya yayıldı; İtalya, İsviçre ve Almanya tarım alanlarında büyük zararlara yol açtı.

Türkiye’ye gelişi ise 2017 yılında Artvin’de resmen tespit edildi.
Muhtemelen Gürcistan üzerinden Karadeniz’e geçti.
Seyahat yeteneği yüksek, dayanıklı ve gizlenmeyi iyi biliyor.
Kamyonla, gemiyle, hatta konteynerin içinde yolculuk yapabiliyor.

Bugün artık sadece Artvin’de değil; Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Düzce ve Sakarya gibi birçok ilde fındık üreticisinin baş belası.

Fındık Üreticisinin Kâbusu

Bu böcek fındığın hem yaprağına hem meyvesine zarar veriyor.
Meyveyi emerek içini kurutuyor, kabuk sağlam kalsa da içi boş kalıyor.
Sonuç: verim kaybı, kalite düşüşü ve üretici zararı.
Bazı bölgelerde %40’a varan rekolte kayıpları yaşandığı rapor ediliyor.

Fındık sadece Karadeniz için değil, Türkiye ekonomisi için de stratejik bir ürün.
Bu nedenle her bir kayıp, sadece çiftçinin değil, ülkenin kaybı anlamına geliyor.

Mücadele Sürüyor Ama Zor

Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversiteler ortak çalışmalar yürütüyor.
Feromon tuzakları ile izleme yapılıyor, Samur Arısı (Trissolcus japonicus) gibi doğal düşman türler salınıyor.
Bazı bölgelerde vatandaşlar evlerinde buldukları böcekleri toplayıp teslim ediyor.

Ama sorun büyük: Kahverengi kokarca, dayanıklı bir istilacı.
Kışın evlere sığınıyor, baharda tekrar ortaya çıkıyor ve yılda birkaç kez üreyebiliyor.

Globalleşmenin Tarıma Bedeli

Bu hikâye sadece bir böceğin hikâyesi değil.
Bu, globalleşmenin kontrolsüz yüzü.
Bir konteynerin içinde fark edilmeden gelen bir böcek,
binlerce çiftçinin bir yıllık emeğini yok edebiliyor.

Artvin’den Sakarya’ya uzanan bu sessiz istilanın bedelini,
en çok da toprağıyla geçinen insanlar ödüyor.

Belki de artık şunu sormanın vakti geldi:
Teknolojiyle hızla küçülen dünyamızda,
doğa bu kadar hızlı değişime gerçekten hazır mı?

Yorum gönder