Kıbrıs’ta Sandık: Devlet mi, Federasyon mu?
Yarın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sandıklar bir kez daha açılacak. İki isim, iki farklı vizyon, iki ayrı gelecek anlayışı…
Bir yanda Ersin Tatar: “Egemen iki devlet” diyen, Kıbrıs Türkü’nün ayrı kimliğini, ayrı devletini savunan, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacak” diyen bir lider.
Diğer yanda Tufan Erhürman: “Federasyon” diyen, “Ada’nın geleceği ancak ortak bir devletle şekillenir” diyerek Rum tarafıyla birleşmeyi savunan bir siyasetçi.
Bu seçim, aslında sadece bir cumhurbaşkanlığı seçimi değil.
Bu seçim, Kıbrıs Türkü’nün kendi varlığına dair bir referandum niteliğinde.
Bir yanda bağımsızlık, kendi kurumlarını koruma, kendi bayrağının gölgesinde yaşama iradesi…
Diğer yanda uluslararası tanınma umuduyla Rum tarafının gölgesinde bir ortaklık arayışı…
Evet, dünya politikası karmaşık.
Evet, Kuzey Kıbrıs yıllardır ambargolar, tanınmama duvarlarıyla çevrili.
Ama şu da bir gerçek: Bir milletin kimliğini koruma iradesi, dış baskılardan güçlü olmalı.
Ersin Tatar’ın çizgisi, Türkiye ile omuz omuza yürüyen bir Kıbrıs Türkü duruşunu temsil ediyor.
Kıbrıs Türk halkı, 1974’ten bugüne kadar, kendi varlığını kanla, emekle, sabırla inşa etti.
Bugün de o varlığı bir federasyon masasında eritmek, kendi kaderini bir kez daha Rum çoğunluğuna teslim etmek anlamına gelir.
Tufan Erhürman’ın niyeti kötü değil elbette.
O, dünyayla entegre bir Kıbrıs hayal ediyor. Ancak geçmiş, bu hayalin Rum tarafı tarafından defalarca suistimal edildiğini gösterdi.
Birliktelik iyi niyetle değil, karşılıklı eşitlik temelinde olur.
Oysa Rum yönetimi, Kıbrıs Türkü’nü “azınlık” olarak görmeyi hiçbir zaman bırakmadı.
Kıbrıs’ın geleceği, birliğe değil eşitliğe dayanmalı.
Ve bu eşitliğin en güçlü garantisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşaması ve güçlenmesidir.
O yüzden bu seçimde tercih, yalnızca iki aday arasında değil.
Tercih, “biz” olarak kalmak ya da bir başka halkın gölgesinde kaybolmak arasında.
Kıbrıs Türkü, tarihi boyunca direndi.
Yarın sandıkta da direncini gösterecektir.
Özetle:
“Devletini koruyan millet, kimliğini de korur.”
Bu yüzden, Kıbrıs Türkü’nün geleceğini teminat altına alacak tercih, egemen iki devlet anlayışıdır.



Yorum gönder