Sakarya’da Gerçekten Bir Şehir Planı Var mı?

Zafer Partisi GİK Üyesi Dr. Cihan Kolip, sosyal medyada sordu:

“Belediye Başkanı göreve geldiğinde ilk olarak paydaşlarıyla birlikte Şehir Planı oluşturmalı. Bu plan üzerinde projeleri hayata geçirmelidir. Sakarya’da yapılanlar sizce nedir?”

Aslında bu soru, sadece Sakarya’ya değil, Türkiye’deki birçok şehre yöneltilmiş bir aynadır. Çünkü şehir yönetimi, artık sadece kaldırım yenilemek, kavşak yapmak, ya da görsel projeler üretmekle sınırlı bir mesele değildir. Şehir planı, bir belediye başkanının vizyon belgesidir.

Bir şehir planı; demografik verilerden ulaşım haritasına, sanayi alanlarından tarım koruma bölgelerine kadar her şeyi kapsar. Paydaşlarla, yani halkla, akademiyle, meslek odalarıyla, sivil toplumla birlikte hazırlanır. Çünkü şehir, bir kişinin değil, bir toplumun ortak yaşam alanıdır.

Peki Sakarya’da durum ne?
Bugün baktığımızda şehirde ulaşım başlı başına bir kaos. Her seçim döneminde gündeme gelen raylı sistem ya da tramvay projeleri hâlâ bir “vaat” olmaktan öteye geçemedi. Kentsel dönüşüm, sadece belirli bölgelerde rant odaklı biçimde ilerliyor. Sanayi yatırımları ise şehir merkezine sıkışmış durumda. Tarım alanları yapılaşma baskısı altında.

Yani ortada bir bütüncül şehir planı yok.
Bir vizyon, bir hedef, bir yol haritası yok.

Dr. Kolip’in sorusu, aslında yerel yönetim anlayışının özünü sorguluyor:
“Proje yapmak” başka şeydir, “planlı gelişim” bambaşka.
Bir belediye başkanı göreve geldiğinde, ilk iş olarak şehir planını oluşturmalı; sonra o plana sadık kalmalıdır. Çünkü plan olmadan yapılan her iş, günü kurtarır ama geleceği kaybettirir.

Sakarya, artık günü değil, geleceği düşünmek zorunda.
Bu şehir; sanayisiyle, tarımıyla, genç nüfusuyla, doğasıyla, Türkiye’nin en yaşanabilir kentlerinden biri olma potansiyeline sahip. Ancak bu potansiyel, ancak akılcı, bilimsel ve katılımcı bir şehir planıyla gerçeğe dönüşebilir.

Sorunun cevabı aslında basit ama acı:
Sakarya’da “yapılanlar”, plan değil, tepkisel adımlar.
Geleceğe değil, bir sonraki seçime göre atılan adımlar.

Dr. Cihan Kolip’in sorusu, bu yüzden sadece bir eleştiri değil; aynı zamanda bir çağrıdır.
“Sakarya’nın geleceği için plan yapın, günü değil yarını inşa edin.”

Yorum gönder