Zorunlu Deprem Sigortasında Örnek Ama Yeterli mi? | Sakarya’da DASK Gerçeği

Zorunlu Deprem Sigortasında Örnek Ama Yeterli mi?

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke. Bu gerçeği her büyük sarsıntıda acı bir şekilde hatırlıyoruz. Son olarak Marmara Denizi’nde, Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve gözleri yeniden deprem sigortalarına çevirdi. Bu noktada Sakarya, geçmişte yaşadığı acı deneyimlere rağmen, sigortalılık konusunda birçok ile göre daha iyi bir konumda. Ancak bu durum rehavete neden olmamalı.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verilerine göre Sakarya’daki konutların %82,1’i Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip. Türkiye ortalaması %56’yken, bu oran umut verici görünüyor. Fakat bu tabloya daha dikkatli bakıldığında, kent genelindeki 240 bin konuttan 42 bin 925’inin hala sigortasız olduğu ortaya çıkıyor. Bu sayı azımsanacak gibi değil.

Geçmişten Ders Almak, Geleceğe Güvenle Bakmak

Sakarya, 1999 Marmara Depremi’nde en ağır kayıpları yaşayan illerimizden biri olmuştu. O günlerden sonra yapı güvenliği ve sigortalılık konusunda birçok adım atıldı. Ancak, üzerinden geçen çeyrek asra rağmen, hala on binlerce konutun sigortasız olması düşündürücü. Bu durum, yalnızca bireysel ihmalle açıklanamaz; aynı zamanda toplumsal bilinç, ekonomik zorluklar ve yerel yönetim politikalarının da etkili olduğunu gösteriyor.

Süreci kolaylaştıracak çözümler sunulmalı. Belediyeler ve muhtarlıklar üzerinden yürütülecek bilgilendirme kampanyaları, sigorta prim desteği, düşük gelirli ailelere özel teşvik paketleri ve e-devlet üzerinden basitleştirilmiş başvuru süreçleriyle bu sayı hızla azaltılabilir.

Farkındalık Yüksek, Eylem Eksik

Sakarya gibi deprem riski yüksek bir şehirde sigorta oranlarının artması sevindirici olsa da, %100’e ulaşmak bir zorunluluk. Deprem geldiğinde can güvenliği kadar maddi güvence de hayati öneme sahip. DASK’ın sunduğu imkanlar, deprem sonrası en azından ekonomik olarak ayakta kalmayı sağlıyor. Bu nedenle sadece farkındalık değil, bu farkındalığı davranışa dönüştürecek adımlar öncelik olmalı.

Geç Kalmadan Harekete Geçilmeli

Depremler ne yazık ki zamanı ve yeri belli olmayan doğal afetler. Ancak sigorta yaptırmak, bu bilinmezliğe karşı alınabilecek somut bir tedbir. Sakarya’da kalan 42 bin konut için geç olmadan harekete geçilmeli. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları bu konuda birlikte çalışarak örnek bir bilinçlenme modeli oluşturabilir.

Depreme karşı en büyük güvence, dayanıklı yapılar ve finansal hazırlık. Unutmayalım: Afet gelmeden önce alınan önlem, hayat kurtarır.

Görüşleriniz Bizim İçin Değerli
Fikirleriniz, düşünceleriniz ve önerileriniz bize güç katıyor.
Sizden gelecek her geri bildirim, yolculuğumuzda bize ışık tutuyor.

Hüseyin Güner
E-Posta: info@huseyinguner.com.tr

Yorum gönder